Haber

Avukatlar Can Atalay’ı cezaevinde ziyaret etti: ‘Tam bir hukuk skandalı’

14 Mayıs’ta yapılan genel seçimde Hatay’dan milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına rağmen tahliye edilmeyen Gezi Parkı tutuklusu Can Atalay’ın durumuna meslektaşlarının tepkileri sürüyor. Silivri Cezaevi’ne giderek Can Atalay’ı ziyaret eden bir grup avukat, Yargıtay’dan Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymasını istedi.

Cezaevi önünde ‘Can Atalay’a Özgürlük’ pankartıyla açıklama yapan avukat Özgür Urfa, şunları söyledi:

İŞTE MEMORANDUM: Türkiye’de bir anayasa krizi yaşadığımız dün resmi belgelerle ortaya çıktı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava dosyasına görüş adı verilen bir belge eklendi. İçeriği dün basına yansıdı. Biz avukatlar olarak inceledik. Özetle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı diyor ki, ‘Biz Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını tanımıyoruz. Anayasa Mahkemesinin kararını uygulamıyoruz. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, belgeye “uygulanıp uygulanmaması gerektiğini” belirten bir yazı sundu. ‘Makale’ diyoruz çünkü bu bir görüş değil. Bu yargı içindeki bir zümrenin yayınladığı bir muhtıradır.

ANAYASA SİSTEMİNE KARŞI HATA İŞLEYENLER BU METİNİ YAZANLARDIR: Belki de ilk kez bir devlet organı, bir yargı mercii, Anayasa’yı tanımadığını kamuoyuna açıklamaktadır. Mahkeme kararına uyulmayabileceğini, kendisinin uymayacağını beyan ederek kamuoyuyla paylaştı. Gezi davasında yargılanan arkadaşlarımız anayasal düzene karşı suç işlemekle suçlanıyorlar. Artık anayasal düzene karşı suç işleyen birini arıyorlarsa bu yazıları yazanlar hakim ve savcılardır. ‘Anayasa’yı tanımıyoruz’ diyen, ‘Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayacağız’ diyen anayasal düzene karşı suç işliyor. Yargılanması gerekenler bu yazılara imza atan ve Can Atalay’ın tahliyesini sağlamayanlardır.

SÖZÜMÜZ BİTTİ, SIRA SÖZ ONLARDA: Dolayısıyla sorun sadece Can Atalay’ın bugün cezaevinden çıkıp çıkmayacağı değil. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’ne sunulan belgede şu şekilde karar verecek. ‘Anayasa’yı tanıyor muyuz, tanımıyor muyuz?’ sorusunu oylayacaklar. Anayasa Mahkemesi kararını uygulayıp uygulaymayacağımızı oylayacaklar. Sonunda buna oy verecekler. Bazı milletvekillerinin Twitter’daki tweetlerine konu olacaklar mı, kendilerine söyleneni yapacaklar mı? Yoksa bu ülke Anayasasının 153. maddesine uyup Anayasa Mahkemesinin kararını mı uygulayacaklar? Sözümüz bitti. Söylenecek her şeyi söyledik. Konuşma sırası onlarda. Bırakın oy versinler. Bırakın onlar karar versinler. Bunu tüm Türkiye görsün. Kim bu ülkenin Anayasasını tanımayan, kim mahkeme kararlarını tanımayan anayasal düzene karşı suç işliyor? Bu son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. Can Atalay’ı serbest bırakmazlarsa, Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımazlarsa bunu bütün Türkiye’ye anlatacaklar. Bu ülkede yaşayan herkes dilerse Anayasayı tanımayabilir, dilerse mahkeme kararlarına uymayabilir. “Yargıtay Ceza Dairesi’nin hangisini seçeceğini göreceğiz.”

SİBEL AYDIN: HAKİMİN ATALAY’I SERBEST BIRAKMASINI İSTİYORUZ

Avukat Sibel Aydın da Atalay’ın selamlarını ileterek şunları söyledi:

“Onu grup halinde ziyaret ettik. Sohbete nasıl başlayacağımı bilmiyorum çünkü hep aynı şeyleri söylüyoruz ama aynı şeyleri söylemekten de çekinmeyeceğiz. Anayasa diyor ki, ‘Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir ve tüm yargı organları bu kararlara uymak zorundadır.’ Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın haklarının ihlal edildiğine karar vererek, ‘Derhal infazı durdurun, derhal serbest bırakın ve Can Atalay’ı yeniden yargılayın’ dedi. Bu kararı 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. 13. Ağır Ceza Mahkemesi 4 gün boyunca hepinizi oyaladı. Bu nedenle Çağlayan’da da oturma eylemi gerçekleştirdik. 4. günün sonunda 3 kişilik heyetin bulunduğu mahkemede mahkeme başkanı tek imzayla şunları söyledi: ‘Ben karar vermiyorum. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, “Siz karar verin” dedi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin belgeyi iade etmesi gerekirken ‘Hayır, bu iki imzayı tamamlayıp kararı bana gönderin’ dedi. Dün tam bir hukuk skandalıyla karşı karşıya kaldık. Yargıtay Başsavcılığı’nın dün verdiği mütalaa, bundan sonra bu ülkede hiçbir bireyin, ideolojisi ne olursa olsun, hukuki güvencesinin olmadığını gösteriyor. Bu nedenle Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay’ı tahliye etmesini ve hukuk devletine uygun bir karar vermesini istiyoruz.”

KEMAL AYTAÇ: KİŞİLERİ TEK TEK HESAP VERECEĞİZ

Son olarak avukat Kemal Aytaç, “Hayatta her şey değişir ve değişmeye mahkumdur. Kimse bugün bu duruma güvenerek, bu iktidara tutunarak, onun hakimi, savcısı olarak hareket ederek kendisini kurtarabileceğini düşünmesin. Gün gelecek, devir dönecek, işler değişecek ve bugün bu hukuksuzlukları yapanlardan, mahkeme adı altında, hakimlik adı altında işleyenlerden tek tek hesap soracağız. . “Can’ın arkadaşları ve meslektaşları olarak size teşekkür ediyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu